5 Mart 2012 Pazartesi

BASIM DERTTE HEMDE RUH HALIMLE~

Bugunlerde butun halleri bir arada yasiyorum uzgun, mutlu, alingan, bikkin, duygusal, gaddar, huzurlu ama huzursuz falanfalan .. O yuzdendir ki yillardir erteledigim bombos zamanlarimda acmadigim blogu en yogun, en olmamasi gereken zamanda actim. Kafami dagitiyorum sanirim, oyaliyorum kendimi.


Bugunku ruh halimde boyle iste, asiri duygusal ve ozlem dolu.
Birazda bunalmis.

3 Mart 2012 Cumartesi

BUZ SEHRI -HARBIN-

Gecenlerde arkadasimin gittigi dilinden dusuremedigi benimse bir turlu vakit ayiripta bakmaya bile tenezzul edemedigim Cin'in buzlar ulkesini size tanitmaya geldim. Japonya'nin Sapporosunu Kanada'nin Quebec'ini biliyordum ve sonunda harbinede enine boyuna baktim, didikledim, inceledim ve "oh masallah" dedim.
Harbin, Cin'in kuzeydogusunda bulunan ve mimari seklinden oturu "dogunun moskovasi, dogunun parisi" uzun ve soguk havasindan BUZ SEHRI adlarini almis... Arkadasimin dedigine gore ruslarin etkisi cok buyukmus burada her acidan.
Adamlar usenmemis buz sehri unvaninin hakkini vermis. 1985'ten bu yana her yil Harbin Uluslararasi Buz ve Kar Heykel Festivali duzenliyor. Iste bazi fotograflar:


Gercekten ruya gibi degil mi? Ya da daha cok saka gibi. 


Milletin hic isi gucu yokmus heralde:P Kiskanclik belirtileriiiiiii.


Bakin ne var orada? Ilk dikkatimi ceken Turk Bayragi oldu. Daha bi guzel dalgalaniyor sanki he? Ya da bana oyle geliyor:)


Gozleri bile gozukmuyor cunku cok soguk. Tahmin edilmeyecek bir soguk degil tabi ama gercekten soguk bir sehir Harbin. Arkadasim soylemisti yururken kaslarin, kirpiklerin aciktaysa kafan(kafani siyirmissan) saclarin her yerin buz tutuyormus. Yani ben bunlari ilk gordugumde oha delirmisler bunlar! dedim. Cunku gayet inceler bence. Ben orada olsam bes on kat giyinir yurumek yerine yuvarlanirim. haha


Iste bikac fotografla festivalden goruntuler... Ben cok begendim ve gidilecekler listeme ekledim ve nokta koyma fotografi olarak bunu sectim. Noktami da koydum .

2 Mart 2012 Cuma

U-KISS

Gecen yil tamda dogum gunumde klibi yayinlanan bu sarki hayatima gercekten hediye gibi girmisti :)Uzun suredir dinlemiyordum ama bugunun ust uste dinleme rekorunu ustlenecek gibi duruyor. Gerci daha gunun sonuna cok var, dengeler degisebilir:P Isin sakasi kesinlikle arsivinizde olmasi gereken huzunlu ve bi o kadar masum bi sarki... Bunun icin paylasiyorum. Umarim dinlemeyenler severler...

29 Şubat 2012 Çarşamba

MAKASIMI CICI'LEDIM:)

Eveet, daha az once serrose' nin blogunda kesfettigim makas yenileme islemini hemen hemencik bi hevesle gerceklestirdim.
Bunun icin sadece, bir makasa (tabi ki) ve renkli bantlara ihtiyac var.


Ben minik bantlarimdan ilk once sari olani secmistim ama sonra vazgecip kirmizi olanini sectim. uzunca kestim ve dondure dolastira yapistirdim. veee sonucumm....
boyle oldu:) bence cok begendim, cok ozenerek yapmasamda bence cok cici gorunuyor.  Dusunce annemize tekrar tesekkurlerimi sunuyorum ve onun  yaptigini gormeniz icin buraya tiklamaniz yeterli diyerek bu yaziyi burada sonlandiriyorum. :)

27 Şubat 2012 Pazartesi

NOSTALJI ZAMANI

Bundan bi hafta oncesi kadar kucuklugume donmustum fotograflarima bakarken gozumun onune bi anda yillarin eskitemedigi hele benim hic eskitemedigim oyun aklima geldi.. WATER GAME nami diger sudan halka gecirme oyunu.. Akliniza gelmemis olabilir ama simdi bugun tesaduf eseri oyuncak merkezinde gozume carpan  watergamei tabiki de aldim veeeeee...
fotografini cektimmm.. Hatirladiniz mi? Kucukken bende balik, hayalet, havuz seklinde olanlari vardi hatirladigim kadariyla... Bu da gunumuz versiyonu, baya gelismis duruyor degil mi? :)

26 Şubat 2012 Pazar

OKUDUM!

Kitap okumak benim yillardir bikmadigim usandigim nadir seylerden birisidir. Suana kadar okudugum kitap sayisini aklimda tutamayacak kadar, tahmin yurutemeyecegim kadar fazla. Ama 2-3 haftadir pekte fazla bakamiyordum yogunlugumdan dolayi ta ki pencerenin kenarinda perdemin arkasinda yarim kalmis romanimi gorup aa son zamanlarda ben kendimi neden bos hissediyorum? dedim ve hemen aldim elime. Iste o kitap: Danielle Steel - Yuvaya Giden Yol

Kitabin konusu bir kizin dogdugu andan itibaren basina gelen talihsizlikler.. Guzel bir kitap, sadece ortalarina dogru cok fazla manastir hayatini anlatip sikabiliyor insani 30 sayfa kadar falan. Ondan sonrasi gayet akici. Hatta bi kisimda  acikliyorum aglayacak duruma geldim:P Sozun ozu okunasi bir kitap.

4 gun oncesi http://www.kitapyurdu.com/ 'dan 1 hafta oncesi siparis ettigim kitaplar elime ulasti.
Yuvaya Giden Yolu bitirdigime gore bunlardan herhangi birine baslayabilirim, dimi? Ilk olarak Elif'i okumayi planliyorum. Paulo Cuelho'nun kitaplarini cok severim ve bu kitabi okumaya cok gec kaldigimi dusunuyorum. 
dipnot: kitaplara sans vermelisin.

ELESTIRMEN DEGILIM AMA...

Bu yaziyi dun taze taze yazmak isterdim ama daha simdi firsatim oldu. Dun Hurriyet Gazetesi "Cumartesi" ekinde turklerin Guney Kore'ye dizilerine, muziklerine, kulturlerine vesaire ilgilerini dile getirmisler. Okumayan ya da dur bir daha okuyayim diyen varsa buyursun tiklasin:  http://www.hurriyet.com.tr/cumartesi/19987103.asp
Hersey iyi, hos. Azicik bir kisimda olsa ses duyurabilmek adina guzel bir gelisme. Gel gelelim ben bu dergilerin, gazetelerin ozensizligine hayranim(!)
 Boys Over Flowers: Cicekler Yerine Oglanlar
Playful Kiss: Hareketli Opucuk
.

Nasil ya? Google ceviri falan heralde. Gulsem mi aglasam mi bilemedim..
Sukur ki You're Beautiful, Im Sorry I Love You, Secret Garden, 49 Day’s. Bunlar ilkokul seviyesinde kelimeler. Yoksa ne olurdu bilemiyorum.Herseye ragmen tesekkurler HURRIYET.